Oral Diagnoz, diş hekimliğinde ağız hastalıklarının ve ağızda belirti veren sistemik hastalıkların teşhisi ve tedavi planlamasını üstlenmiş ana bilim dalıdır.
Ağız içinde sadece çürük dişler ve iltihaplı diş etleri karşımıza çıkmaz. Tüm dünyada kabul edildiği gibi çene kemikleri ve eklemi, tükürük bezleri, dil ve ağız içinde görülen tüm yumuşak dokuların hastalıkları diş hekimliğini ilgilendiren konulardır. Bu yapı ve dokular küçük bir alanı kapsamakla birlikte anatomik olarak karmaşık bir yapı oluşturur. Birçok sistemik hastalık da ağız içinde önemli belirtiler göstermektedir. Örneğin, şeker hastalığında diş eti hastalığı çok çabuk ilerler. Yine ağız içinde sık ve çok sayıda çıkan aftlar, Behçet Hastalığının ilk belirtileri olabilir. İşte bu nedenlerle ağız içi hastalıkların teşhisi ve tedavi planlaması ile ilgili ayrı bir ana bilim dalı doğması gerekmiş olup bu görevi Oral Diagnoz ve Radyoloji üstlenmiştir.
Diş Filmleri :
Ağız içi hastalıklarının -özellikle diş ve çene kemiği gibi sert doku ile ilgili olanların- teşhisinde en büyük yardımcımız dental radyografiler yani diş filmleridir. Diş filmlerinin de en çok kullanılan iki tipi periapikal (2-3 dişi birlikte gösteren küçük filmler) ve panoramik filmlerdir (alt ve üst çene dişleri ile çene kemiklerinin tamamını gösterebilen büyük filmler). Bilgisayar destekli bir teknik olan dijital radyografi cihazları da çok düşük radyasyon dozu kullanarak film görüntüsü üzerinde renk ve ışık oynamaları yapmaya imkân kılarak ayrıntılı değerlendirme yapmamıza olanak tanır. Bunların yanında, özellikle implant uygulamaları ve eklem hastalıklarının teşhisinde, MR ve BT de teşhise yardımcı olarak hastadan istenebilecek diğer filmlerdir.
Teşhis ve Tedavi :
Tüm bu yöntemlerle ancak 1/3’ü ağız içinde görülebilen diş yapısının geriye kalan bölümü ile çene kemiği içinde kalan iltihabi oluşumları ve gömülü diş gibi yapıları rahatlıkla görüp teşhis edebiliriz. Tabii ki iyi bir teşhis de doğru tedavi planlamasının yapılabilmesine olanak verir. Böylelikle gerekli tüm tedavi ihtiyaçları erken teşhis edilir ve ileride daha büyük sorunlar oluşması önlenir. Oral Diagnoz ve Radyoloji departmanında, hasta dosyasında bulunan kişisel ve tıbbi bilgileriniz, gizlilik politikamız gereği üçüncü şahıslarla asla paylaşılmaz. Oral Diagnoz ve Radyoloji departmanında tüm hastaların ilk kayıtları alındıktan sonra muayeneleri ayrıntılı olarak yapılmaktadır. Daha sonra tedavi ihtiyaçlarına uygun olarak diş filmlerinden bir ya da birkaçı alınmakta ve tüm tedavi planlaması tespit edilmektedir. Yapılan tedavi planlamasına uygun olarak hastalarımızı konularında uzman hekimlere yönlendirip tedavileri derhâl başlatılmaktadır. Hastalarımızın tedavi planı ve süresi ile ilgili tüm sorularına cevap vermek de departmanımızın görevidir.
Diş hekimliğinde Konservatif Tedavi, diş hekiminin çürük oluşmasını engelleme çabalarından başlar, oluşan çürüğü Aşamala ilerlemeden tedavi etmeye veya çürüğü temizleyerek kaybolan diş dokusunu onarmaya kadar uzanır. Hastanın, ilk ziyaretinde alınan anamnezi (şikâyetinin ve genel sağlık durumunun hikâyesi), çekilen röntgenler sonucunda konulan tanı, hekimi konservatif veya endodontik tedavi konusunda bir seçim yapmaya götürür. En basit Konservatif Tedavi; çürüğün oluşumunu engelleyecek önerilerdir. En bilineni ve yaygını ise çürük oluşan bir dişin, dolgu malzemeleri yardımıyla onarılmasıdır. Dişlerde dolgu yapımı için, diş dokusunun çeşitli nedenlerle bozulmuş olması gerektir (çürük, aşınma, renk ve yapı bozukluğu, gelişimsel, travma vs.). Yapılan dolgu yardımıyla doğal dişe, kaybolan estetik ve fonksiyonunun geri verilmesi amaçlanır. Dolgu yapımı için çeşitli malzemeler kullanılmaktadır. Günümüzde kullanılan dolgu malzemeleri; amalgam, kompozit materyalleri (Estetik Dolgu) ve porselen dir. Günümüzde amalgam (gümüş içerikli ve gümüş renkli) dolguların kullanımı azalırken, doğal diş rengindeki kompozit ve porselen dolguların kullanımı artmaktadır.
Restoratif Diş ve Tedavisi, diş sert dokularında çürük ya da çürük dışı sebeplerden meydana gelen madde kayıplarını onaran, kaybolmuş olan estetik ve fonksiyonun hastaya tekrar kazandırılmasına katkıda bulunan bilim dalıdır. Ayrıca Estetik Diş Hekimliği alanında diş şekillerinin ve renklerinin değiştirilmesiyle hastalara estetik bir görüntü kazandıran bilim dalıdır.
Diş röntgeni diş, çene kemikleri ve diş eti seviyesinin klinik muayenede görülmeyen kısımları hakkında fikir edinmek amacıyla X ışını
yardımıyla elde edilen radyolojik görüntülerin adıdır.
Kaç Çeşit Diş Röntgeni Vardır?
Radyolojik teşhis amaçlı iki farklı diş röntgeni çeşidi olup bunlar tüm ağzın ve dişlerin bir arada görüldüğü panoramik röntgen filmi ve dişlerin tek tek görüldüğü periapikal röntgen filmidir. Diş filmleri analog film üzerine basılabileceği gibi RVG ve fosfor plak gibi arayüzler yardımıyla digital olarak da görüntülenebilmektedir. Ayrıca özellikle çene cerrahisi ve implant uygulamalarında gerektiğinde hastadan çene kemiklerinin tomografisi de istenebilmektedir.
Diş Röntgeni Hangi Amaçlarla İstenmektedir?
Diş röntgenleri tedaviye başlanmadan önce teşhis, tanı ve planlama amaçlı istenebileceği gibi, tedavi süresince ve tedavi sonrasında kontrol amaçlı olarak da istenebilmektedir.
İmplant Tedavisi Nedir?
İmplant tedavisi diş eksikliklerini gidermek için çene kemiğine yerleştirilen titanyum vidalarla gerçekleştirilir.
Estetik gülüş tasarım uygulamalarında ve çiğneme gibi fonksiyonların sağlıklı olabilmesi için implant tedavisi oldukça önemlidir.
Bir veya birden Aşamala diş eksikliklerinin giderilmesinde, sabit veya hareketli protezlerde destek amaçlı uygulanabilir.
İmplant tedavisinde kullanılan titanyum vidalar çene kemiğinde diş köklerinin yerini tutar ve eksik olan dişlerin yerini doğal dişe en yakın şekilde sağlar.
Doku dostu olarak bilinen titanyum, çene kemiği ile hücresel düzeyde bir bağ oluşturarak biyolojik dokulara kolayca uyum sağlamaktadır.
Hastanın kemik yapısı ve genel sağlık durumuna bağlı olarak implantlar kemik ile 2-6 ay içerisinde bütünleşir.
Kimler İmplant Tedavisi Yaptırabilir?
İmplant tedavisini bir veya birden Aşamala diş eksikliği yaşayan hastalar yaptırabilir.
Diş eksikliği olan hastalarda çene kemiğini uyarıcı nitelikte olan diş kökünün yerinin boş kalması sebebiyle zaman içerisinde kemikte erime (rezorbsiyon) gelişir.
Dişler ve etrafındaki doku yapısı yüz görünümünde önemlidir.
Diş ve etrafındaki doku kaybı neticesinde dış görünüşünüzde olumsuz değişiklikler meydana gelir.
Çene ve ağız bölgesinde çökme ve büzüşmeler oluşarak olduğunuzdan daha yaşlı bir görünüm oluşmasına neden olur.
Takıp çıkarılan protezlere göre hastalar için daha konforlu bir çözüm yöntemi olan implant tedavisi ile hem dış görünüş hem de sağlık açısından uzun vadede en iyi çözüm sağlanmış olur.
İmplant Tedavisi İçin Yaş Sınırı Var Mıdır?
Çocuk ve gençlerde büyüme gelişiminin tamamlanmış olması (16-18 yaş) gerekmektedir. Bununla birlikte yetişkinlerde üst yaş sınırı bulunmamaktadır.
İmplant Tedavisi Sonrası Üst Yapı (Protez Kaplama) Ne Zaman Yapılır?
İmplant Tedavisi ile eksik dişlerin yerine vidalar yerleştirildikten sonra çene kemiği ve ağız sağlığı göz önünde bulundurularak iyileşme süreci takip edilir.
İyileşme süreci kişiden kişiye değişkenlik gösterebilmektedir.
Ortalama olarak 3-6 ay çerisinde implantlar üzerine istenilen estetik diş tedavisine göre kaplama işlemi gerçekleştirilmektedir.
İmplant tedaviniz tamamlandığında ilk zamanlar ağzınızdaki yaralarda hassasiyet yaratmayacak şekilde sıcak ve soğuk hassasiyetine özen göstererek beslenmeniz gerekebilir.
İmplant Bakımı Nasıl Yapılır?
Rutinde doğal dişlerinize uyguladığınız bakımı implant tedavisi görmüş dişlerinize de uygulayabilirsiniz. Düzenli diş fırçalama, gargara ve diş ipi kullanımına devam etmeniz önerilir.
Kimlere İmplant Tedavisi Uygulanmaz?
Kontrol altında olmayan şeker hastalarına
Kortizon tedavisi görenlere
Tedavi edilmemiş kardiyolojik problemi olanlara
Titanyum metal alerjisi olanlara
Oto-İmmün hastalığı olanlara
Onkolojik hastalara
Karaciğer ve kronik böbrek yetmezliği olan hastalara uygulanmaz.
İmplant Tedavisinin Avantajları Nelerdir?
Diş eksikliklerinde doğala en yakın diş tedavisidir.
Çiğneme işlemini doğal dişe en yakın şekilde gerçekleştirir.
Takıp çıkarılan hareketli diş protezlerine göre hastalar için daha kullanışlı bir yöntemdir.
İmplant tedavisinde implantlar ağız içinde sabit olduğu için hijyenik bakımı daha kolaydır.
Eksik diş bölgesindeki çene kemiği erimelerini önler.
Kendi doğal dişlerimize zarar vermeden sadece eksik diş olan yere çözüm üretir.
Estetik gülüş tasarımı uygulamalarında uzun süreli kalıcı çözümler üreterek çene ve ağız yapısındaki çökme ve büzüşmelerin önüne geçer.
Ortodontik Tedavi çapraşık, yamuk, üst üste binmiş dişlerin tedavi edilerek düzgün bir dizilim elde etme tedavisidir.
Dişler ağız içinde düzgün bir dizilime kavuşturulurken ağız ve çene yapısındaki bozukluklar giderilmeye çalışılır.
Üst ve alt çenenin uygun ağız kapama yapısına kavuşması için gerekli olarak yapılan tüm çalışmaları kapsar.
Ortodontik Tedavi Neden Gereklidir?
Ortodontik Tedavi uygulanmaması durumunda çapraşık yapıdaki dişlerin arası iyi temizlenemediği için sağlam diş zamanla çürüyecektir.
Aynı zamanda diş eti (periodontal) problemleri de beraberinde görülecektir.
Ağız içi hijyeni tam olarak sağlanamadığı için genç yaşta doğal dişlerin kaybı söz konusu olmaktadır.
Alt ve üst çene tam kapama sağlayamadığı (maloklüzyon) için burun, geniz, sinüs ve boğaz enfeksiyonları sık olarak tekrarlanacak ve antibiyotik kullanımı artacaktır. Tüm bunların uzun vadede vücudumuza verdiği zarar yanında estetik bir gülüş de sağlanamamış olacaktır.
İlk Ortodonti Muayenesi Ne Zaman Yapılır?
Ortodontik Tedavi , muayenesinin ilk olarak 7 yaşında yapılması uygun görülmektedir. Anormal durumların erken teşhis edilmesi tedavinin sağlıklı ilerlemesi için önemlidir.
Yetişkinler de Ortodontik Tedavi Görebilir mi?
Düzenli ağız ve diş bakımı yapan, sağlıklı diş eti ve kemik yapısına sahip olan her birey ihtiyaç duyması halinde Ortodontik Tedavi yaptırabilir. Ortodontik Tedaviler için yaş sınırlaması yoktur.
Ortodontik Tedavi Aşamaları Nedir?
Aşama 1 tedavi hastanın birçok süt dişinin bulunduğu sadece daimi ön keserlerinin sürmüş olduğu erken dönemde yapılan tedavidir. Bu durum kişiden kişiye değişiklik gösterse de genel olarak 7 yaşına denk gelir. Aşama 1 tedavinin amacı orta ve ciddi düzeydeki ortodontik problemlerin önlenmesi veya azaltılmasıdır. Bu problemler, iskeletsel uyumsuzluklar, ters kapanış (crossbite) ve ciddi yer darlığı bulunmasıdır. Aşama 1 tedavi sayesinde ileri dönem cerrahi müdahale gereksinimi veya diş çekim ihtiyacı azalabilmektedir. Aşama 2 tedavi ise daimi 2. büyük azılar dahil tüm daimi dişlerin sürdüğü 12-13 yaş ve sonrasında yapılan tedavilerdir. Aşama 2 tedavinin amacı ideal kapanışın sağlanmasıdır.
Ortodontik Tedavide Diş Teli (Braket) Uygulaması Nasıl Yapılır?
Braket uygulaması dişlere önden veya arkadan tel takılarak yapılır. Braketler dişler üzerine özel bir materyalle yapıştırılır. Üzerine yerleştirilen tellerle dişlere kuvvet uygulanır ve böylece dişlerin hareket etmesi ve düzgün sıralanması sağlanır. Uygulamanın amacı dişleri olmasını istediğimiz düzene sokup orada sabit kalmasını sağlamaktır. Diş tellerinden çekinen çocuklar için çeşitli renklerde veya hayvan figürleri şeklinde teller bulunmaktadır. Çocukların gözündeki ön yargıyı kırmak için bu tür uygulamalar ve diş hekiminin sıcak yaklaşımı etkili olmaktadır.
Orodontik Tedavide Kullanılan Yöntemler Nelerdir?
Sabit Ortodontik Aygıtlar: Dişin yüzeyine önden veya arkadan uygulanan diş teli dediğimiz braketlerdir. Günümüzde braketler dişin renginde yapılabildiği gibi istenilen renklerde de çalışılabilmektedir.
Hareketli Apareyler: Hasta tarafından takılıp çıkarılan dişlere yapıştırılmayan aygıtlardır. Bazı çene geliştirme işlemlerinde, hafif çapraşıklıklarda, yer tutucu veya pekiştirme apareyleri olarak kullanılabilir. Diş teli tedavisi sonrası kullanılan hareketli apareylerin kullanımı aksatılırsa düzelen dişler tekrar bozulabilir. Bu sebeple hareketli apareyleri diş hekiminizin belirttiği süre boyunca kullanmayı bırakmamalısınız.
Ağız Dışı Apareyler: Bu apareyler ağız dışından uygulanır ve genellikle çene yapısı bozuk olan hastalarda tercih edilir. Hem çene yapısı hem de dişler hareket ettirilerek gelişim yönlendirilir.
Ortodondik Tedavinin Süresi Ne Kadardır?
Ortodontik Tedavinin süresi kişiden kişiye ve kişinin sahip olduğu problem tipine göre değişiklik göstermektedir. Ortalama olarak 6-30 ay arasında sürebilmektedir.
Diş Telleri İle Ağız Bakımı Nasıl Yapılmalıdır?
Diş Teli Tedavisi gören hastaların diş temizliğine normalden çok daha Aşamala dikkat etmesi gerekir. Ağız içindeki aparey ve tellere tüketilen yiyeceklerden kalıntılar yapışıp kalabilir. Bu sebeple her besin tüketimi sonrası dişler fırçalanmalıdır. Diş aralarına giren besinleri çıkarmak için diş ipi kullanılmalıdır. Ağız içi bakteri üretiminin önüne geçmek için gargara ile her öğünden sonra ağız çalkalanmalıdır. Yumuşak uçlu diş fırçaları ve florlu diş macunları tercih edilmelidir. Yapışkan, asitli ve şekerli yiyeceklerden mümkün olduğunca uzak durulması da tedavi süresince önerilmektedir.
Sağlıklı ve beyaz dişler, insanlar arasında estetik açıdan oldukça büyük önem taşıyan bir unsurdur. Daha beyaz dişlere sahip olmak için uygulanan diş beyazlatma işlemleri, son yıllarda diş hekimleri tarafından sıklıkla uygulanan tedavilerdir. Diş beyazlatma; dişlerin yüzeyindeki gözenekli mine yapısında oluşan renkli, organik ve inorganik maddelerin diş beyazlatma jelleri ile giderilmesi işlemidir.
Diş hekimliğinde botoks uygulama alanları Bruksizm (diş sıkma), clenching (diş gıcırdatma) tedavisi: Özellikle çiğneme kaslarında hipertrofi, hiperaktivite olan hastalarda diş sıkma (bruksizm), diş gıcırdatma (clenching) beraberinde kasılma düzensizliklerini doğurmakta ve hastanın günlük yaşam kalitesini düşürmektedir. Bu hastalarda diş boylarında değişiklikler ve kapanış bozukluklarının meydana gelmesi sonucu çene ekleminde rahatsızlıklar meydana gelir. Aşırı kasılmaktan büyüyüp sertleşmiş olan masseter kasına botoks uygulaması hastayı rahatlatırken çene konturunu da şekillendirir.
Endodontik tedavi olarak da bilinen kanal tedavisi, bir dişin hasarlı veya enfekte olmuş özünün (pulpa) çıkarılarak, dişin dezenfekte edilmesini ve ardından tekrar dolgu ile kapatılmasını ifade eder. Dişin en iç kısmında bulunan pulpa, yumuşak bir çekirdek olarak düşünülebilir. Dişlerin kök ucuna kadar uzanan pulpada; sinirler, kan damarları ve bağ dokusu bulunur. Dişin herhangi bir darbe sonucu çatladığı ya da derin bir çürüğün oluştuğu durumlarda, bakteriler pulpanın içine girerek burada çoğalmaya başlar. Bu durum tedavi edilmezse, bakteriler ciddi bir enfeksiyon veya diş apsesine neden olarak pulpa ölümüyle birlikte kemik veya diş kaybına yol açabilir. Böyle bir durumda çatlamış ya da çürümüş olan dişe kanal tedavisi uygulanarak dişin kurtarılması sağlanır.
Kaybedilen dişlerin, çeşitli protezler kullanılarak, fonksiyon ve estetiğinin yerine konması işlemine protetik diş tedavisi denir. Eksik dişin veya bölgenin rehabilitasyonunda, birçok alternatif protez yöntemi uygulanabilir.
Protetik diş tedavisi, farklı nedenlerle kaybedilen dişlere bağlı olarak oluşan fonksiyon kayıplarının yanı sıra ağız estetiğinin geri kazandırılması için yapılan bir tür diş tedavisi uygulamasıdır. Hekimlerin tüm çabalarına rağmen diş ve diş eti hastalıklarına bağlı olarak kaybedilen dişler, kişinin çiğneme ve konuşma gibi günlük aktivitelerinin sekteye uğramasına neden olur. Travma ve kazalara bağlı oluşabilen diş kayıpları, kişinin öz güveninin zedelenmesine sebep olabilir. Bunun yanı sıra kişinin gülümsemekten kaçınmasına yol açarak psikolojik bazı rahatsızlıkların oluşmasına yol açabilir. Tüm bu etkenlerin ortadan kaldırılması için eksik dişlerin farklı yöntemlerle tamamlanması gerekir.
Ağız ve çene cerrahisi, yumuşak doku ve dişlere bağlı kistler, tümörler gibi patolojileri (apikal rezeksiyon), diş ve çene kırıklarının tedavisini, çene kemiği içinde gömülü kalmış dişlerin çıkartılması veya sürdürülmesi, gerektiğinde protez yapımına yardımcı olmak için ağız içindeki sert ve yumuşak dokularda yapılan düzeltmeleri içerir. Çene-yüz bölgesi ağrıları, çene eklemi hastalıkları, tükürük bezi rahatsızlıkları da çene cerrahisinin çalışma konusudur. Bazı sistemik hastalıkların ağız içerisindeki belirtilerinin saptanması ve tedavisi de çene cerrahisi ile çözüme ulaştırılır.
Gömülü dişler hastanın beslenme fonksiyonlarını etkileyecek bir bölgede veya diş ve yüz estetiğini olumsuz yönde etkileyecek durumdaysa, mutlaka ortodondik açıdan değerlendirilerek tedavi edilmelidir. Böylece gömülü dişle ilgili yaşanan sorunlar ortadan kaldırılacağı gibi, estetik kaygılar da giderilmiş olacaktır. Gömülü diş ameliyatlarında, dişin yer aldığı bölge lokal anestezi ile uyuşturulmakta, diş etrafındaki kemik kaldırılarak gömülü diş çekilmektedir. Diş çekim yapıldıktan sonra dikiş atılarak yaranın tedavi süreci başlatılır. Yaklaşık bir hafta ile 10 gün sonra dikişler alınarak tedavi sonlandırılır. Ameliyatı gerçekleştiren hekimin gerek görmesi halinde operasyon sonrası ağrı kesici ve antibiyotik tedavisi önerilir. Gömülü diş operasyonlarında hekimin bilgi ve tecrübesi oldukça önemlidir. Ameliyatın başarılı geçmesini sağlayan en önemli unsur, bölgenin anatomisinin iyi değerlendirilmesi ve ameliyat esnasında uygun anestezi uygulanmasıdır. Bu sayede ameliyat sırasında acı hissedilmez.
Diş eti hastalığı, diş etlerinin bakterilerle enfekte olması sonucu meydana gelir. Enfeksiyon, diş eti dokusunun iltihaplanmasına ve tahriş olmasına neden olur. Çoğu yetişkin, hayatının bir noktasında diş eti hastalığı yaşar. Diş eti hastalığı erken evrelerde ameliyatsız olarak tedavi edilebilir. Ancak hastalık ilerlemişse ve ciddi problemlere yol açmışsa, tedavi için cerrahi yöntemlere ihtiyaç duyulabilir. Diş eti hastalığını erken fark etmek ve tedavi etmek önem taşır.
Pedodonti (Çocuk Diş Hekimliği), 0-15 yaş arası çocuklarda, koruyucu diş hekimliği uygulamaları ile başlayarak her türlü süt ve daimi diş tedavileri, diş travmaları ve tedavilerini uygulayan bir bilim dalıdır. Çocuk tedavisi özel ilgi gerektirmektedir. Çocuk psikolojisini iyi bilmek, onları korkutmadan diş hekimi koltuğuna alıştırmak ve diş temizliği hakkında bilgilendirerek hayatları boyunca sağlıklı dişlerle yaşayabilmelerini sağlamak gerekmektedir.
Gülüş tasarımı son yıllarda sosyal medyanın da aktif kullanılmasıyla beraber oldukça talep gören diş hekimliği uygulama alanı olmuştur.
Birçok kişi özgürce gülümsemek ve fotoğraflarda nasıl görünüyorum kaygısından kurtulmak istemektedir.
Yaşanan teknolojik gelişmelerin diş hekimliği alanına yansımaları sonucu dijital diş hekimliği uygulamalarının da
oldukça ilerlemiş olması tedavi sonrası yüksek oranda memnuniyeti garanti etmektedir.
Kimler Gülüş Tasarımı Yaptırabilir?
Gülümserken ağzını kapatmak zorunda kalmak günümüz insanı için artık bir zorunluluk olmaktan çıkmıştır. Gülüş tasarımı uygulaması için hastalarımızın ön muayeneleri yapılarak talepleri alınır. Özellikle ön dişlerde görülen çarpıklık, yamukluk, rengi değişmiş dolgular, çürük, dişler arası ayrıklık (diastema), renk uyumsuzluğu, dişlerin az veya çok görünmesi ve diş eti sorunları gülüş tasarımı uygulamasında göz önüne alınarak hasta için en uygun seçenek ayrıntılarıyla paylaşılır.
Gülüş Tasarımı Sonrası Nasıl Görüneceğim?
Gülüş tasarımının başarılı olabilmesi için dişler tek başına ele alınmamakta, yüz bir bütün halinde değerlendirilmektedir. Son çıkan dijital diş hekimliği uygulamalarını aktif olarak kullanarak hastalarımıza en iyi hizmeti sunmaktadır. Dijital ölçü alma teknikleri ile gülüş tasarımı sonrası hastaların nasıl bir görünüme sahip olacağını önceden simule edilebilmektedir. Bu sayede istenmeyen sürprizlerle karşılaşılması riski sıfırlanmaktadır.
Gülüş Tasarımı Uygulaması Ne Kadar Sürede Yapılır?
Gülüş tasarımı uygulamasının ne kadar sürede sonuçlanacağı tamamen sizin özel istekleriniz ve ağız içi sağlığınızın durumuna bağlıdır. Gülüş tasarımı öncesinde sağlıklı bir alt yapı için gerekli diş eti tedavileri, dolgu, kanal, implant tedavisi vb uygulamalar mutlaka yapılır. Bu tedaviler yapılırken geçmişte yaptığımız gülüş tasarımı uygulamalarının öncesi ve sonrası fotoğrafları hasta ile paylaşılır. Hasta bu süreçte yüz, dudak ve ağız yapısı ile bütçesine uygun gelecek çözümlerden birini diş hekimimiz ile birlikte görüş alış verişi yaparak belirler. Sonrasında dijital ve manuel ağız içi ölçüleri alınarak ilerlenir.
Choose color style
